KADINDA ORGAZM
Klitoris -
vajina kargaşasının temelinde, Freud' un olgun cinsel
eylem olarak yalnızca "entromisyon"u yani
penisin vajinaya girmesini kabul etmesi ile klitorisin
ufak bir penis olduğu düşüncesinden yola çıkarak
tam anlamıyla dişi olabilmek için duyarlılığı
vajinaya aktarmak gerektiğini savunması şeklinde
özetlenebilecek saplantısı vardır. Oysa vajinada hiçbir
sinir ucu yoktur. Ayrıca Freud'un "olgunluk"
kavramına bu kadar sıkı sarılması, klitorisi,
işlevi belirsiz bir organ olarak ortada bırakır. Olgun
bir kadının ,vajinal birleşmeden zevk alması
doğaldır. Doğal olmayan, Freud'un cinsel oynaşmaya,
meydan bırakmayacak şekilde vajinal doyumu
vurgulamasıdır. Bazı kadınlar hemen hiç ön oyunlara
girişmeden iyice derin bir penetrasyon ve hızlı bir
birleşmeden doyum alırlar ve bunu klitorislerinin
uyarılması ya da hatta daha az şiddetli bir
birleşmeyle geldikleri orgazmdan farklı bulurlar. Ancak
bu durumda uyarılan bölge; vajina değil, periton, yani
karınzarı olmalıdır. Zaten karın zarının duyarlı
olması, her iki cinste de anal yol ile birleşmenin haz
verebildiğini açıklamayı mümkün kılmaktadır.
Bazı kadınlarda karına baskı yapmanın uyarıcı
olduğu da bunu destekler.
Cinsel oynaşmada ve ilk uyarılmada son derece hassas
olan klitoris bölgesini, orgazma yönelik olarak tercih
etmemek herhalde kadınlarda hala kendi kendine doyum
deneyiminin çeşitli baskılar nedeniyle fazlaca yaygın
ya da yoğun olmamasıyla açıklanabilir. Yani derin
penetrasyon dışında da orgazmın sağlanabildiğini
denemek ve kabullenmek gerekir. Ayrıca, vajina
penetrasyonunun kadına sağlayabileceği eşine
"sahip olma" duygusu ile anaç bir takım
duygulanmalar, tercihin bu yöne kaymasını etkileyen
psikolojik etmenler olabilirler. Yoksa birinin
diğerinden daha iyi olduğunu iddia etmek anlamlı
değildir. Ancak, bir bütün içinde birbirlerini
tamamhyor olabilirler.
Bir araştırmanın sonuçları, vajina içinde, gerektiği
gibi uyarıldığı takdirde yoğun bir orgazma yol açan
bir noktanın bulunduğunu ortaya koymuştu. Bu noktaya,
araştırmaya katılan jinekologlardan biri olan Ernest
Grafenberg'in adı verilmişti. Grafenberg noktası veya
"G" noktası, dölyolunun bitişinde ön
duvarda bulunur. Skene bezi olarak bilinen bir dokuyla
kaplıdır; erkeklerdeki prostatın karşılığı olarak
düşünülebilecek olan bu bez, orgazm sırasında
belirli noktalar uyarıldığı takdirde, erkeklerde
prostatın ürettiği türden bir salgı üretir. Bu salgı
vajinayı kaygan hale getiren sıvıdan farklı
birşeydir. Orgazm sırasında büyük bir güçle
vajinadan dışarıya fışkırdığı tesbit
edilmiştir.
Tahrik edilmediği takdirde, çok ufak olan bu noktaya
ilk dokunulduğunda, yoğun bir işeme güdüsü
duyulmakta, ancak ilk on saniye içinde bunun yerini
cinsel güdüler almaktadır. Çoğu kadın bu işeme güdüsünü
bastırmak için psikolojik olarak kendini çok fazla
kasmakta ve bu nedenle cinsel güdülerini de bastırmaktadır.
Sonuç olarak, kadınların pek çoğu Grafenberg
noktasının uyarılmasıyla orgazma ulaşmak deneyinden
yoksun kalmaktadır.
Bu noktanın bulunmuş olması, vajinal orgazm mı,
klitoris orgazmı mı tartışmasına yeni bir boyut
getirmişti. Dölyolunun tamamen duyarsız olduğu
yolundaki düşüncenin yanhşlığı ortaya konmuş,
orgazmın aslında dölyoluyla kiitorisin ortak ürünü
olduğu somut ipuçlarıyla kanıtlanmıştı. Ancak son
yıllarda bazı uzmanlar tarafından G Noktası diye bir
noktanın olmadığı şeklinde yeni tezler de ileri sürülmüştür.
KEGEL EGZERSİZLERİ
Aşk yapma için görev yapan bazı kasların
geliştirilmesi, cinsel hazzı artırır. Bunun için başvurulan
başlıca yol, leğen kemiği = pelvis adalelerini
geliştirmek, ahenklendirmek ve güçlendirmektir. Bu
amaçla yapılan egzersizlere Kegel Egzersizleri denir.
Bu hareketler, kasları düzenlemekten öte, cinsel birleşme
sırasında pelvis bölgesinde ortaya çıkan
duyumları, insanın daha yoğun olarak algılamasına
yardımcı olur.
Vajinanın içinde kadının iç organlarını tutan
pelvis tabanı kasları bir parmağın veya penisin
etrafında kendiliğinden kasılır. Ancak kadının, bu
kasları bilinçli olarak kasıp gevşetmeyi öğrenebileceği
de belirlenmiştir. Dr. Alfred Kegel, kas bilincini
geliştirmek için kendi adıyla anılan egzersizleri
oluşturmuştur.
Kegel egzersizleri, idrarı başlatan ve durduran kas
hareketlerinin aynıdır. Yalnız bunlarda,
kasılmaların daha güçlü ve uzun olması için
antreman yapıhr. Vajina kasları daha şiddetli
kasılabileceği ve penisi daha sıkı sarabileceği için
Kegel Egzersizlerinin dolaylı olarak erkeğin cinsel
hazzını da artıracağı söylenebilir.
Cinsel duyumlarının azaldığından şikayet eden
hastalarına pek çok doktor, önce makatı kontrol eden
kasları güçlendirici egzersizler vermektedir. Bunun
için makatta ince kalem gibi birşeyin tutulduğunun düşlenmesi
gerekir. Altı saniye boyunca kalemin mümkün olduğunca
sıkı tutulduğu düşlenmeli, sonra makat
gevşetilmelidir. İkinci egzersiz leğen kemiğinin
önünde idrar torbasının ağzındaki kasları çalıştırır.
İdrar yapmakta olunduğunu düşleyip, idrarı tutmak
üzere kasları sıkıca kasmak gerekmektedir.
ÖNCEKİ SAYFA SONRAKİ SAYFA
|