DIWA SAGLIK - CINSEL SAGLIK

 

 

    CİNSEL İSTEKSİZLİK
 
Özellikle kadınları etkisi altına alan cinsel anoreksi, istek kaybının doruğa çıktığı nokta olarak tanımlanır.
Önceleri ciddiye almazsınız. Kendi kendinize geçeceğini söylersiniz. Ne de olsa herkesin zaman zaman başına gelebilir. Fakat bu kez bir türlü geçmek bilmez. Beden arzusunu, zihin hayal gücünü kaybeder. Ve cinsellik, tıpkı bir denizaltının yavaş yavaş suyun altına gömülmesi gibi gözden uzaklaşır.
       Cinsel anoreksi olarak adlandırılan bu durum özellikle kadınları etkileyen ve oldukça yaygın görülen bir sorun. ABD’de yapılan ve Amerikan Tıp Vakfı’nın yayın organında yer verilen bir araştırma, yaşları 18 ile 59 arasında değişen kadınların üçte birlik bir bölümünün kısmi veya tamamen cinsel istek kaybı yaşadığını ortaya koyuyor. Aynı oran erkeklerde yüzde 16 olarak göze çarpmakta. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan seksolog, psikolog ve jinekologlar, kadınların yüzde 1 ila 3’ünün bu rahatsızlığı çok ciddi biçimde yaşadığını belirtiyor.
       
İSTEKSİZLİĞİN DORUK NOKTASI

       İtalyan kadın-doğum uzmanı Alessandra Graziottin’e göre cinsel anoreksi, cinsel isteksizliğin doruk noktası demek. Bu durumda olan kadınlar yalnızca cinsel arzularını yitirmekle kalmıyor, hayallerini ve fantazilerini de kaybediyor. Cinsel anoreksiye neden olan faktörler oldukça fazla; ve problemleri tanımak, sorunu çözmek için yeterli değil.
       Uzmanlar yetersizlik, kendi değerini sorgulama ve sevilmeye layık olmama duygularının cinsel anoreksiye yol açan nedenlerin başında geldiğini söylüyor. Bu durumdaki bir kadın, duygusal ve erotik açıdan son derece incinebilir hali yüzünden derin bir umutsuzluğa düşüyor. İstemenin elde etmeye yetmediğini düşünen kadın, arzusunu yitiriyor.
       
ZEKİ VE DUYGUSAL KURBANLAR

       İtalyan psikoterapi uzmanı Maria Rita Parsi, cinsel anoreksi yaşayan kadınların genellikle çok zeki, duygusal ve olgun olduğunu, ayrıca mükemmel bir estetik duygusuna sahip olduklarını belirtiyor. Psikoterapi yardımına başvuran kadınlarda “Beni ve vücudumu isteyen, önce ruhumu ve beynimi kazanmak zorundadır. Beni istiyor olabilir, ama bakalım buna layık mı?” düşüncesinin egemen olduğunu ifade ediyor. Bilinçaltında bir tür isyan yaşandığını kaydeden Parsi, kadınların cinsel olarak kullanılma korkularının altını çiziyor.
       Uzmanlar, cinsel anoreksinin amblemi olarak chat’i gösteriyor. Aradıkları dialogu chatte bulan, hatta zaman zaman sanal seks yaşayan kadınlar, bunu gerçek hayata aksettirmedikleri için “kullanılmış” hissetmiyor. Parsi, “Sanal gerçeklik, cinsel anoreksinin düşünce yapısının, yetersizlik kaygısının ve kontrol sahibi olma arzusunun en tipik ifadesidir” diyor.
       Cinsel anoreksi ile diyetetik anoreksinin temelinde yatan da, gelişimi de aynı. Konu ister seks, ister yemek olsun, arzusunu kaybeden kadınlar bulimik bir dönem geçirebiliyor. Sorunun bu şekilde aşılmadığını görmek de kaygı ve mutsuzluğu artırıyor. Sonuçta bir kısır döngüye girilmesi kaçınılmaz oluyor.

 

ÖNCEKİ SAYFA     SONRAKİ SAYFA